İnsanlar kendi malları üzerinde genel olarak yapmak istedikleri belirli konular olabilir. Daha çok ölüme bağlı düşüncelerde ya da ölüm halinde geriye kalacak olan mallarını yakınlarına bırakmasıyla beraber miras hukuku işin içerisine girer ve tüm bu konuları açıklar.
Kişiler yakınlarını kaybettikleri zaman geriye kalan malların paylaşımı nasıl olacağını tam olarak bilemeyebiliyor. En adaletli eşit bir şekilde mal paylaşımının yapılması iken pek çok durumda bu kişiler tarafından kabul edilemez hale gelebilir. Miras hukuku malların eşit bir şekilde paylaşılmasını ve kişilerin haklarını koruma altına almasına ilişkin tüm detayları içerir.
Mirasa konu olan tüm malların yasal mirasçılara bölünmesi gerekir. Diğer mirasçılar arasında paylaştırılması konusunda da dava açılabilir. Bunun için bir avukata ihtiyaç duyulur. Alanında uzman bir avukatla çalışarak kişiler haklarını en iyi şekilde alabilir.
Miras Hukuku Nedir?
Gerçek kişinin gaipliği ya da ölümü sonucunda geriye kalan mallarının paylaşması konusunu içeren tüm davalar miras hukuku içerisinde yer alır. Miras hukuku özel hukuk alanı içerisinde bulunduğu için medeni hukuk kısmında çok daha kapsamlı ve geniş bir konu olarak bilinir. Miras hukuku alanında açılmış olan davaların çok geniş kapsamlı olması sebebiyle davalar hukuk davaları içerisinde diğer davalara yönelik olarak çok daha uzun zaman alabilir. Bu sebeple sürecin oldukça iyi yönetilmesi çok önemlidir. Bu anlamda iyi bir avukat gerekir. Gerekli olan tüm bilgi ve delillerin toplanması miras hukuku için önemlidir. Bu bilgiler mahkemeye sunularak davanın olumlu bir şekilde sonuç elde edilmesini sağlar.
Miras Hukuku Davalarının Sebepleri Nelerdir?
Miras hukuku içerisinde bulunan davalara bakan avukatlara bir unvan verilmez. Ancak toplum içerisinde daha çok miras avukatı olarak bilinirler. Genel anlamda karşı karşıya kalınmış olan miras hukuku davaları çok çeşitli özelliklere sahiptir. Pek çok miras hukuku davası temelde aynı sebebe çıkabilmektedir.
Miras hukuku alanı daha çok sorunların çözüme kavuşturulması için geliştirilen bir alandır. Yasal düzenlemeler çerçevesinde belirtilmiştir. Bu miras hukuku davaları tek bir sebepten dolayı ortaya çıkmaz. Her halin birbirinden farklı konu ve durumları olabildiği gibi miras hukuku davalarda birbirinden farklı özelliklere sahiptir. Miras hukuku davalarının sebepleri genel anlamda şu şekilde sıralanabilir;
- Mirasta mal paylaşımı,
- Mirastan mal kaçırma,
- Tenkis davası,
- Mirasta saklı pay,
- Mirasın reddi,
- Vasiyetnamenin düzenlenmesi ya da iptal edilmesi gibi durumlar miras hukuku davalarının sebepleri olarak görülebilir.
Belirtilen miras hukuku sorunların tamamen çözebilmesi için ilgili mahkemeler görev alır. Miras hukuku alanında kabul edilen iki tür temel mirasçı bulunur. Bu mirasçılar atanmış mirasçılar yasal mirasçı olarak bilinir. Miras hukuku alanında oldukça fazla karşılanan terimlerden bir de terekedir. Tereke, mirasçılara ve kişilere bağlı olmayan verilen genel mal varlığıdır.
Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Bir kişinin gaipliği ya da ölümü sonucunda geriye kalan tüm mallarının paylaşımı konusunda etkili olan çok çeşitli faktörler yer alır. Bu faktörlerin en başında dikkat edilmesi gereken durumlardan biri ölen kişinin vasiyet bırakıp bırakmadığıdır. Diğer önemli bir nokta ise eğer ölen kişi evli ise eşinin hayatta olup olmadığıdır. Eğer eşi hayattaysa mal varlığının dörtte biri eşi bırakılır. Kalan mallar ise çocukları arasında paylaşılır. Bu anlamda tüm yasalar miras hukuku içerisinde belirlenmiştir.
Dava açılmasıyla beraber bu süreç oldukça kolay bir şekilde yürütülür. Kişiler haklarını alamadığını düşünüyorsa bu anlamda iyi bir avukat tutarak gerekli olan tüm bilgi ve delilleri toplar. Buna yönelik olarak da davanın seyri büyük bir oranda değişir.
Mirasçı Olmanın Şartları Nelerdir?
Her akrabanın ya da her mirasın, mirasçısı olma gibi bir durum yoktur. Mirasçı olabilmek için kişinin belirli şartları ve koşulları sağlıyor olması gerekir. Aksi takdirde ne kadar dava açarsa açsın davadan olumlu bir sonuç alamaz. Mirasçı olmanın şartları şu şekilde sıralanır;
- Hak ehliyetine sahip olmak,
- Sağ olmak,
- Mirastan yoksun olmamak,
Kişilerin halk arasında en çok merak ettiği konulardan biri de ceninin mirasçı olup olmadığıdır. Cenin sadece sağ bir şekilde doğarsa mirasçı olabilir. Bu sebeple miras bırakanın mirasçılar arasında eğer cenin de bulunuyorsa bu mirasın paylaştırılması beklenir. Eğer cenin ölü doğarsa bu durumda mirasın paylaşımında cenin göz önünde bulundurulmaz. Ancak sağ doğarsa bu durumda miras cenine de paylaştırılır.
Mirastan Mal Alacak Kişiler Kimlerdir?
Genel olarak mirastan mal alacak kişiler karışıklığa yol açabilir. Miras hukukuna göre mirastan mal alacak kişilerarasında ölen kişinin ailesi en baştadır. Yani ilk olarak eşi daha sonra çocukları en son torunlarıdır. İkinci gruba bakıldığı zaman ölen kişinin annesi, babası, kardeşleri ve yeğenleri görülür. Üçüncü grup mal alacak olan kişiler de akrabalarıdır.
Miras Sözleşmesi Nedir ve Nasıl Yapılır?
Miras sözleşmesi aslında vasiyetnameden tamamen farklıdır. Miras sözleşmeleri genel anlamda resmi şekilde düzenlenir. Aynı zamanda karşılıklı olarak da yapılabilen sözleşmelerde. Miras bırakan kişi miras sözleşmesi içerisinde tek taraflı bir madde ekleyemez. Kural olarak bakıldığı zaman taraflar tamamen karşılıklı olarak anlaşmalı bir miras sözleşmesini sonlandırır. Fakat mirasçılıktan çıkarma nedenlerinin varlığı, miras bırakanın sözleşmeye aykırı davranışlarda bulunması ya da ivazın yerine getirilmemesi gibi durumlar söz konusu olursa bu durumda miras hukuku sözleşmesini tek taraflı olarak da sona erdirilebilir.